Vaktidolu Divanı
Bu divan Vaktidolu’nun (Adil Ali ATALAY) bu güne kadar ürettiği veya yazdığı şiirleri ve eserleri kapsamaktadır.
Bu eseri temin etmek için iletişim bilgilerimiz üzerinden talebinizi bize iletebilir ya da www.demosyayinlari.com.tr adresinden online olarak alım yapabilirsiniz.
Canlar, elinizde ki bu yapıt bir “divan”dır. İsmi de “Vaktidolu Divanıdır.”
Neden “Vaktidolu Divanı”dır? Bunun yanıtı, Vaktidolu’nun (Adil Ali Atalay’ın) bugüne kadar ürettiği veya yazdığı şiirleri ve eserleri kapsamasındandır.
Canlar, bu divan; yaklaşık 1949 yıllarından başlayıp 1970’li yıl- lara yazdığım şiirlerimi, “Canlar Köşesi”nde çıkan yazılarımı ve ayrıca otuza kadar yayınlanmış yapıtlarımı içermektedir.
Söz konusu bu eserlerim, daha önce de, Adil Ali Atalay olarak çıktı ve yayımlandı.
Vaktidolu mahlasını da, Hacı Bektaş Veli törenlerinde aldım. 16 Ağustos da, Hünkâr Bektaş Veli’nin açılış törenlerinin birinde, bir evde; Eşim Emine (Emiş). Güllü Erturan Ana, Safiye Çolak Ana, Hidayet Açış, Aşık Daimi’yle birlikte misafirdik. Dostlarla muhabbet sırasında, dostlarım, yazdığım şiirleri ve yazılarımı konu ettiler. Özümü sorguladılar, neden bir mahlasın yoktur dediler. Bu kadar üretkenliğin ve enerjinin kaynağını ve kaynağın özünün adlandırılması ve bir “mahlas” verilmesi gerektiğini vurguladılar. Bunlar, aralarında konuşmuşlar ve bir isim de bulmuşlar. Yapıma uygun buldukları bu isme “Vaktidolu” demişler. Benim haberim yokken, benim bu ismi bilebileceğimi tahmin etmişler ve anlamda kendi aralarında da best tutmuşlar (iddia da bulunmuşlar).
Konuşmalarımız sırasında dostlar bana; “senin için bir isim bulduk ve senin bu ismi bileceğini iddia ettik. Kendi aramızda da bir best tuttuk. Eğer sen bunu bilirsen, senin mahlasın “o” olsun dediler? Ben de buyurun sorun dedim ve sordular: Biz senin adımı ne koyduk bilir misin dediler?
Bu soruya, biraz düşündükten sonra “evet” biliyorum “Vaktidolu” koydunuz dedim. Onlar da tamam, o zaman senin, bundan sonra ki mahlasın “Vaktidolu” olsun dediler. Ben de özümde, bunu benimsedim. Bundan sonraki yapıtlarımda “Vaktidolu” mahlasına kullandım. Kültür Bakanlığı’na da kayıtım “Vaktidolu” olarak geçildi.
Bugüne kadar yüzlerce şiir yazdım. 1949 yıllarından beri çocuksu şiirlerden başlayarak 1972 yılına kadar yazdığım şiirlerimi; “Hak Hakikat Din Ve Ahlak” isimli ki-tapta topladım. Bu yapıtta, daha çok yakarışı içeren, Alevi-Bektaşi ibadetini konu alan şiirler oluşturmuştur.
Bu kitaptan sonra ikinci şiir kitabım 1975 yılında “Anadolu’m Anadolu’m” yapıtıyla kitaplaştırıldı. Bunu takiben yazdığım şiirlerimiyse, 1977 yılında yazdığım “Kerbela ve Matem” isimli kitapta topladım.
Daha sonra, Abdal Musa Velayetinde bulunan şiirlerle, dörtlüklerse: 1988 yılında yayımlanan “Gel Kendine Deli Gönül” isimli yapma yer aldı. Bu yapıtta ayrıca, düvazlar, beyitler, mersiye ‘ler, tasavvuf şiirleri ve divanlar da yer almıştır. Gerek “Hamza Baba” kitabıyla ve Yemini’nin “Hz. Ali Faziletnamesi” kitabında yer alan şiirlerimle, dörtlüklerim, aynca beyitlerim ve farklı tarihlerde basında çıkan şiirlerim, beyit ve dörtlüklerim de mümkün olduğu kadar toplanıp “On iki” Bölümle yayınlanmıştır.
Söz konusu bu on iki ölümlük kitabın birinci bölüm de: “Düvazlar, Tasavvuf ve Beyitler”; ikinci bölüm de “Divanlar”; üçüncü bölüm de: “Toplumsal olaylar”; dördüncü bölüm de “Yurt Sevgisi”: beşinci Bölüm de: “Erenler Katarı”, altıncı bölüm de: “Dostluk”, yedinci bölüm de: “Aşıklarla Karşılıklı Sohbetler” Sekizinci bölüm de: “Biyografi” Dokuzuncu Bölüm de: “Akrostişler” Onuncu Bölüm de: “Maniler” On Birinci Bölüm de: “Dörtlükler ve ikili dizeler” On İkinci Bölüm de: Soru Yanıtlı Biçimde Ne Ararsan Var İçinde” başlıklı kitaplar yer almıştır.
Buna karşın eksik ve ulaşamadığım şiirlerimin olduğunu da biliyorum. Örneğin, bazı eserlerim basında, Takvim yapraklarında yer almış olup, bunlar elime geçmemiş olabilir.
Söz konusu bu şiirlerim de, elime geçer de ömrüm yeterse ikinci basımda, bunları da okurlarıma sunarım. Yok, bu dediklerim olmazsa geriden gelen Yazar çizerler yararlı görürlerse yayınlarlar. Burada siz okurlarıma bir “Rıza Bahçesi, bir “Aile Bahçesi, bir “Dost Bahçe”si bırakıyorum. Bilinsin ki, her tatta her lezzette meyveler mevcuttur. Yeter ki okuyarak, anlayarak ve sindirerek onları tadalım. Dostlarım, şiirlerimi tatmanızı dilerim, aşkı niyazlarımla. Hü…
1 Haziran 2013
Vaktidolu